ŞEKER HASTALARI RAMAZANDA NASIL BESLENMELİDİR
Diyabet yani şeker hastaları, oruç tutup tutmayacaklarını öncelikle doktorları ile görüşmelidir. Ramazanda ilaçlarını nasıl almaları gerektiğini iyi bilmeleri gerekir. İlaçlarını aksatmayacak ve sağlık durumlarını kötü etkilemeyecekse oruç tutmaları mümkün olacaktır. Aksi taktirde oruç tutmamaları daha doğru olacaktır.
Tip 1 diyabeti olan hastalar, insüline bağımlıdır. Bu sebeple bu hastalar için uzun süreli açlık dönemleri, tehlikeli olabilir. Ancak modern insülin analogları ile yoğun insülin tedavisi alan veya insülin pompası kullanan hastaların tedavisi, oruç tutabilecekleri şekilde düzenlenebilir. Hasta ve doktorun bu şekilde kompleks bir tedaviyi üstlenebilecek düzeyde bilgi ve tecrübeye sahip olması, son derece önemlidir.
Tip 2 diyabeti olan hastaların büyük bir kısmı ise insülin kullanımına ihtiyaç duymaz. İstenildiği takdirde, ağızdan alınan ilaçların desteğinde, düzenli bir beslenme programı ile oruç tutulabilir. İnsülin kullanan hastalar ise tip1 diyabet hastalarında olduğu gibi kompleks bir tedaviye ihtiyaç duyabilir.
Diyabet hastalarının oruç tutmasına engel olabilecek unsurlar:
* Hipoglisemi (şeker oranının düşmesi)
* Hiperglisemi (şeker oranının yükselmesi)
* Kişinin diyabet kontrolünün derecesi, hastalığın yan etkileri ile şeker kontrolü dışında kullanılan ilaçlar da dikkat edilmesi gereken diğer unsurlardır. Hastalar, şeker ölçümlerini yakından takip ederek, hipoglisemik ataklardan kaçınmalıdır. Hipoglisemi durumunda ise orucun bozulması gerekebilir.
Ramazada Diyabet tedavisi:
Diyabet tedavisi sırasında kullanılan ilaçları anlatmadan önce , diyabeti biraz anlatmak gereklidir.Yediğimiz besinler sindirime uğradıktan sonra vücudumuzda bulunan enzimler sayesinde şekere parçalanır. Şeker (glikoz) kan akımı ile vücudun tüm bölümlerine taşınır. Vücudumuzun ana besin kaynağı olan şeker, enerji sağlayabilmek için kandan vücut hücrelerinin (kas hücreleri, yağ hücreleri ve karaciğer hücreleri) içine girmelidir
İnsülin, vücudumuzda midenin arka tarafında bulunan bir organ olan pankreastaki beta hücrelerinde salgılanan bir hormondur. Kandaki şekerin kandan ayrılarak hücre içine girmesini sağlar. Böylelikle kandaki şeker düzeyi de bu sayede azalmış olur.
Diyabetli olmayan bir insanda her gıda alımı sonrası pankreas alınan besinlerin enerji haline dönüşmesini sağlamak için insülin üretir. Bu demektir ki tüm insanlar insüline bağımlıdır. Diyabetlilerde ise, pankreas yeterli miktarda insülini üretemez veya üretilen insülin hedef hücreler (kas, yağ ve karaciğer hücreleri) tarafından kullanılmaz. Bu durumda vücudumuz için hayati öneme sahip olan insülini dışarıdan vücudumuza sağlamamız gerekmektedir. Diyabet tedavi edilirken kullanılan ilaçlar, sağlıklı bir insandaki normal fizyolojiyi taklit edecek, altta yatan metabolik problemi azaltacak şekilde üretilen ilaçlardır.
Diyabet için kullanılan ilaçlar:
* İnsülin salgılanmasını artıran ilaçlar,
* İnsüline karşı hassasiyeti artırarak çalışan ilaçlar,
* Özellikle insülin salgılanmasını artıran ilaçların düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır. İnsülin kullanmayan hastaların tedavisine eğer mümkünse insüline karşı hassasiyeti artırarak çalışan ilaçlarla devam edilmesi tercih edilmelidir. Ancak eğer bu tür ilaçlar ile glikoz kontrolü sağlanamıyorsa, kısa süre etkili insülin salgılatan ilaçlar kullanılmalı; uzun etkili insülin salgılatan ilaçlardan kaçınılmalıdır.
Ramazan ayında tokluk kan sekerinin kontrol altında tutulması için yiyeceklerdeki karbonhidrat emilimini yavaşlatan ilaçlar kullanılabilir.
İnsülin tedavisinde glargine insulin veya detemir insulin ile bazal insulin ve kısa etkili lispro veya aspart insulinler ile bolus insulin tedavisinin düzenlenmesi, eğer hastanın kompleks tedaviye uyumu mümkün olabilecekse yapılabilir.
Diyabetli hastaların ramazan ayında dikkat etmesi gereken unsurlar:
* Bir diyetisyen yardımıyla detaylı bir beslenme programı uygulamak.
* Sahur ve iftarın yanı sıra gece saat 10-11 arasında alınacak bir ara öğün ile gün içerisindeki öğün sayısını üçe çıkarmak.
* Yiyecek seçiminde; ekmek, hamur işi yiyecekler, pirinç pilavı, makarna, patates ile sekerli yiyecekler gibi basit karbonhidratları kısıtlandırmak.
* Tek seferde büyük porsiyonlar seklinde beslenmek yerine, ölçülü porsiyonları tercih etmek.
kaynak: bolugündem gazetesinden alıntı kadinlariz.com









